Davetli Konuşmacılar

*Konuşmacı isimleri soyadı sırası ile yerleştirilmiştir.

Hakan Ağır

Son 5 Yılda Ne Öğrendim?

Toros Alcan

Dudak Damak Yarıklarında Tedavide Bütünsellik

Youri Anastassov

Elektronik Tıbbi Kayıt Sistemimizde Geç Dönem Sonuçlarının Değerlendirilmesi İçin Yeni Parametreler: Cerrahi Tedavinin Etkinliği ve Takip Kalitesi

Bu sunum, cerrahi tedavinin etkinliğini (ES) ve takip kalitesini (QF) değerlendirerek, farklı yaş gruplarında gerçekleştirilen ameliyatların sayısını ve genel değerlendirmeleri yetişkinliğe kadar takip etmektedir.

EMRFA sistemimizde hastalar, yarık şiddetine dayalı bir puanlama sistemi ve cerrahi sonrası oluşan defektlere göre sonuç puanlama sistemi ile sınıflandırılmaktadır. Dudak-burun bölgesi, damaktan ayrı olarak analiz edilmektedir. ES, ortalama ameliyat sayısını aşan durumlarda “düşük” olarak, daha az ameliyatla mükemmel veya iyi sonuçlar elde edildiğinde ise “yüksek” olarak sınıflandırılmaktadır.

EMRFA sistemimizde kayıtlı 1.600 hastanın 1.320’sinde yarık dudak ve damak bulunmaktadır. Bunlar arasında 18-30 yaş aralığında 214 hasta yer almaktadır. Protokolümüze göre dudak-burun cerrahisinde etkinliği iyi kabul edilen ameliyat sayıları şu şekildedir: hafif vakalar için 2, orta şiddetli vakalar için 3, ağır vakalar için 4 ve çok ağır vakalar için 5 ameliyat. Damak cerrahisi için, ortalama 2 ameliyat iyi ES olarak değerlendirilmektedir.

Takip kalitesi (QF), hastanın en az 3 veya daha fazla genel değerlendirme (GA) alması ve bunların en az 2’sinin tüm uzmanlık alanlarında tamamlanması durumunda “mükemmel” olarak sınıflandırılmaktadır. En az 2 GA almış ve bunlardan en az biri her uzmanlık alanında tamamlanmışsa “çok iyi”, 2 veya daha fazla GA almış ancak eksikse “iyi”, yalnızca 1 veya daha az GA almışsa “zayıf” takip olarak değerlendirilmektedir.

Bu iki parametre için normların, daha ayrıntılı analizlerden sonra iyileştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bu yaklaşımın ortodonti, konuşma terapisi ve KBB gibi diğer uzmanlık alanlarına da uygulanması düşünülmektedir.

Özgeçmiş

Profesör Youri Anastassov, 1996 yılından itibaren Bulgaristan’ın Plovdiv kentindeki Tıp Üniversitesi Hastanesi Plastik ve Kraniyofasiyal Birimi Başkanıdır. Son 20 yılda ülkedeki yüz anomalisi vakalarının %90’ı burada tedavi edilmiştir. Plastik cerrahi ve yüz anomalileri üzerine temel eğitimini, Fransa’nın Lille kentinde Profesör Philippe Pellerin ile almıştır. 1995 yılında “Yarık dudak ve damaklı çocuklarda klinik ve laboratuvar çalışmaları” konulu tezini, 2009 yılında ise “Yüz anomalili hastalarda multidisipliner tedavi” konulu tezini tamamlamıştır.

1996 yılında Yüz Anomalileri Derneği (ALA)’nin kurucu üyelerinden biri olmuştur. ALA, 2000 yılından itibaren SmileTrain, 2009 yılından itibaren ise ECO ve Transforming Faces ile ortaklık yapmaktadır. ALA, 2010 yılından itibaren ebeveynler, konuşma terapistleri, beslenme uzmanları, ortodontistler, KBB doktorları için ulusal bir ağ oluşturmuş ve yüz anomalileri için bir elektronik tıbbi kayıt (EMR) sistemi geliştirmiştir.

Yağmur Aydın

Fonksiyonel Damak Onarımı

Özgeçmiş

Vefa Lisesinden 1979 tarihinde mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinde Tıp eğitimine başladı. 1985 yılında Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Amasya SSK dispanserinde zorunlu hizmet görevine başladı. 1987 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim dalında uzmanlık eğitimine başladı ve 1993 yılında Plastik Cerrahi uzmanı oldu. Aynı yıl Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim dalında Başasistan olarak çalışmaya başladı. 1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri Houston MD Anderson Kanser merkezinde bulundu. 1999 yılında Doçent ve 2008 yılında Profesör ünvanını aldı. 2011 yılında El Cerrahisi uzmanı ve 2012 yılında Ağız, Çene ve Yüz Cerrahisi uzmanı oldu. 2002-2023 yılları arasında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, El Cerrahisi Bilim Dalı ve Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı görevlerinde bulundu.

Özellikle Pediatrik Plastik Cerrahi, Konjenital anomaliler, damar anomalileri ile ilgilenmekle birlikte Deri kanserleri ve Malin melanomun cerrahi tedavisi konusunda da yoğun tecrübeye sahiptir. Prof. Dr. Yağmur Aydın’ın çok sayıda ulusal ve uluslar arası yayını bulunmaktadır.

Doç. Dr. Kutalmış BÜYÜK

Nazoalveolar Şekillendirme Uygulamalarında 3 Boyutlu Yazıcı Teknolojilerinin Yeri

Üç Boyutlu Yazıcı teknolojisi, tıp ve diş hekimliği alanlarında devrim niteliğinde yenilikler sunmaktadır. Dudak damak yarıklı yenidoğanların cerrahi müdahale öncesi tedavisinde önemli bir aşama olan Nazoalveolar Şekillendirme uygulamaları, bu teknolojiden önemli ölçüde fayda sağlamaktadır. Üç Boyutlu Yazıcılarla üretilen Nazoalveolar Şekillendirme apareyleri, hastaya özel tasarımlar ve yüksek hassasiyetle üretim imkânı sunarak tedavi süreçlerini hızlandırmakta, klinik sonuçları iyileştirmektedir. Geleneksel laboratuvar süreçlerine kıyasla bu yöntem, daha kısa üretim süreleri ve artan hasta memnuniyeti sağlamaktadır. Bu sunumda, 3 Boyutlu Yazıcılarla üretilen Nazoalveolar Şekillendirme apareylerinin klinik uygulamaları, tedaviye sağladığı katkılar ve bu teknolojinin gelecekteki potansiyeli güncel literatür ve klinik bulgularla değerlendirilecektir.

Özgeçmiş

S. Kutalmış BÜYÜK

Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti AD.

S. Kutalmış BÜYÜK, Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ortodonti Anabilim Dalı’nda Doktora eğitimini tamamlayarak Ortodonti Uzmanı olmaya hak kazanmıştır. 2020 yılında Ortodonti alanında Doçentlik unvanı almıştır. Hâlen, Ordu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışmaktadır. 2023 yılında 3 Boyutlu Yazıcı teknolojileri üreten TeknoPark destekli 3DENTISTRY Girişim Eğitim Danışmanlık Araştırma Geliştirme Tasarım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin kurucuları arasında yer almıştır. S. Kutalmış BÜYÜK’ün Science Citation Index- Expanded ve diğer dergilerde yayımlanmış yüzden fazla diş hekimliği alanı ile ilgili makalesi bulunmaktadır. Başlıca çalışma alanları; Ortodontide 3 Boyutlu Tasarım, Diş Hekimliğinde 3 Boyutlu Yazıcılar, Nazoalveolar Molding Uygulamaları, Ortodontide Hızlandırılmış Diş Hareketi Yöntemleri ve Ortodontik Şeffaf Plaklardır.

Mert Çalış

Fisher Tekniği ile Yarık Dudak Onarımı

Ecem Nur Demirsoy Demirci

VELOFARENGEAL DİSFONKSİYONDA ERİŞKİN UYGULAMALARI

Özet:

Giriş: Dudak damak yarığı en sık görülen doğum defektleri arasındadır. Bu durum yarıkla dünyaya gelen bireyde fiziksel görünüm, beslenme, ortodonti, işitme ve konuşmada bazı problemlere sebep olabilir. Damak ameliyatı sonrasında bireylerin yaklaşık %20-%30’unda velofarengeal disfonksiyon (VFD) görülebilir. Velofarengeal mekanizmanın doğru çalışamamasından kaynaklı ağız içerisine gelmesi gereken hava basıncı nazal kaviteye kaçarak burundan çıkar ve nazal bir konuşmaya neden olur. VFD’nin etiyolojisine bakıldığında, velofarengeal yetmezlik, velofarengeal yetersizlik, velofarengeal yanlış öğrenme gibi çeşitli terimlerle adlandırılmıştır. VFD sebebi ile zorunlu ve telafi edici artikülasyon hataları sonucunda konuşma üretimi çeşitli yollarla etkilenir. Bu etkilenimlerin düzeltilmesi için cerrahi ve/veya ortodontik müdahaleler veya konuşma terapisi etkili yollardandır.

Method: Bu bilgiler doğrultusunda, ünitemize başvuran VFD tanılı yetişkin vakalardan 2 tanesi örnek olarak sunulacaktır. Bu vakalar cerrahi müdahale sonrasında konuşma terapisi için başvurmuştur. Buna yönelik olarak vakalar, transoral muayene, algısal değerlendirme ve nasoendoskopi ile muayene edilmiş ve konuşma üretimindeki hataları detaylı değerlendirmek için vakalara artikülasyon testi uygulanmıştır. Her bir vaka ile haftada bir kez düzenli olarak konuşma terapisi uygulanmıştır.

Sonuç: Cerrahi müdahale sonrasında başvuran vakalarda, terapi süreçleri sonucunda doğru ve anlaşılır konuşma üretimlerini spontan konuşmasına genellemesi ile terapi süreci sonlandırılmış ve kontroller şeklinde görüşmelere devam edilmiştir.

Sonuçlar: VFD’nin düzeltilmesi, katılımcıların velofaringeal kapanışa ulaşmak için daha normal anatomiye sahip olması nedeniyle telafi edici artikülasyon bozukluğunun düzeltilmesine yardımcı olabilir. Bu bulgular, VFD’nin düzeltilmesinin telafi edici artikülasyon bozukluğunu tedavi etmek için gereken konuşma terapisi miktarını azaltabileceğini göstermektedir. Literatürde genelde daha küçük yaş grubu ile gerçekleştirilen uygulamalara bakıldığında kliniğimizde daha büyük vakalara uygulanan VFD cerrahisi ve sonrasındaki konuşma terapileri uygulamaları sonucunda görülüyor ki, yaşı büyük bireyler yaşları nedeniyle VFD cerrahisinden fayda görmeyecekleri varsayımıyla reddedilmemelidir.

Cenk Demirdöver

Yarık Hastalarında Rijit İnternal Fiksasyon Sistemleri Kullanılarak Alveolar Kemik Grefti

Karma dişlenme döneminde ortodontik tedavi ile birlikte uygulanan alveolar kemik grefti, alveolar yarık rekonstrüksiyonu için altın standarttır. İliak kortikokansellöz kemik yaygın olarak kabul edilen donör bölgedir. Başlıca dezavantajları greft rezorpsiyon oranının öngörülemezliği, greft kaybına bağlı reoperasyonlar ve greftin medial rezorpsiyonunun yarık bölgesinde çentiklenmeye neden olmasıdır.

Alveolar arkı yeniden yapılandırmak için iliak kemikten alınan kortikokansellöz kemik grefti kullanılarak mikroplaklar ve vidalarla rijit internal fiksasyon uygulandı. Kemik grefti başarısı ameliyat sonrası altı ila dokuzuncu aylarda Enemark derecelendirme sistemi ve ortopantomografi kullanılarak değerlendirildi. Tüm greftlerin viabilitesi olumlu olarak değerlendirildi.

Cerrahi yöntem, plastik cerrahinin temel prensiplerinden biri olan benzerin benzeri ile onarılması fikrine dayanmaktadır. Birincil amaç maksiller alveolün kortikal devamlılığını sağlamaktı. Greft revaskülarizasyonu, kemik greftinin rijit internal fiksasyonu ile hareketlenmesinin engellenmesi ve alıcı bölgedeki travmanın en aza indirilmesiyle en üst düzeye çıkarıldı. Bu teknikle, yarık bölgesinde çentiklenmeyi önlemek, dikey yüksekliği korumak ve diş sürmesi ve sonraki ortodontik tedavi için en uygun koşulları sağlamak mümkün olabilir.

Özgeçmiş

Cenk Demirdöver, 1995 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladı. 2007-2023 yılları arasında aynı klinikte çalıştı ve şu anda özel muayenehanesinde çalışmaktadır.
Dr. Demirdover, rekonstrüktif mikrocerrahi, el cerrahisi, maksillofasiyal cerrahi, konjenital anomaliler, transseksüel cerrahi ve estetik cerrahi dahil olmak üzere geniş bir prosedür yelpazesi uygulamaktadır.
Kendisi 2004 yılından beri EBOPRAS (Avrupa Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kurulu) üyesidir. EBOPRAS ve Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği’nin 2022 ve 2024 yılları için Başkanlığını yapmıştır. ESPRAS (European Society of Plastic Reconstructive and Aesthetic Surgery) Genel Sekreteri ve ISAPS (International Society of Aesthetic Plastic Surgery) Üyelik Komitesi üyesidir.
Dr. Demirdöver, Türk Plastik Cerrahi Dergisi’nin Baş Editörüdür.
Evli ve bir kız çocuğu babasıdır.

Arzu Arı Demirkaya

Pierre Robin Sekanslı Yenidoğanlarda Tübingen Plağı Uygulamaları

Pierre Robin Sekansı (PRS) yenidoğan döneminde ciddi düzeyde solunum ve beslenme problemlerine yol açabilen, erken dönemde cerrahi ve cerrahi dışı tedaviler gerektirebilen bir klinik tablodur.
Bu sunumda, PRS’li bebeklerde cerrahi dışı yaklaşımlardan biri olan ve ilk kez Almanya’nın Tübingen Üniversitesi’nde tanımlanan Tübingen palatal plağının uygulamalarına ilişkin klinik deneyimler, plak üretiminde kullanılan konvansiyonel ve dijital ölçü yöntemleri, velar uzantının  tasarımı, plak konumunun radyolojik takibi ve aile geri bildirimleri paylaşılacaktır.

Özgeçmiş

1992’de İstanbul Üniversitesi’nde diş hekimliği eğitimini, 1999’da Marmara
Üniversitesi’nde ortodonti doktorasını tamamladı. 2009’da doçent, 2014’te profesör oldu. 2001-2008
yıllarında Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak, 2010-2014 yıllarında Dentistanbul’da
ortodonti bölüm başkanı olarak çalıştı. 2014’ten beri Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapıyor.
Güncel ortodontik tedavi yöntemleri, dijital iş akışı, lingual ortodonti, çene eklemi bozuklukları ve ortognatik cerrahi dışında, özellikle dudak-damak yarığının  yenidoğan dönemindeki tedavisi alanında çalışıyor.

Şerife Kartal Erdost

Dudak Damak Yarıklı Bir Bebeği Beslemek: İlk 12 Ay

Eski çağlardan beri bilinen ve baş boyun bölgesinin en yaygın görülen konjenital anomalilerden biridir. Dudak damak yarıkları gebeliğin 7-12. haftalarında etkilerini göstermektedir. Bu anomaliler, çevresel ve genetik faktörlerin etkisiyle meydana gelmektedir (Gosa ve ark., 2017; Öztürk, 2017). Dudak damak yarıklı bebek sahibi olmak ailelerin yaşamında önemli sorunlara neden olmaktadır (Martin & Greatrex-White, 2014; Gottschlich ve ark., 2018). Emme ve/veya konuşma bozukluğu, sağırlık, maloklüzyon, büyük yüz deformitesi ve ciddi psikolojik sorunlar gibi çeşitli sonuçlara yol açabilir ve tüm bunlar aile üzerinde büyük stres yaratır (Kaul, ve ark. 2017). Ayrıca dudak damak yarığı yenidoğanda beslenmeyi de olumsuz etkilediği için beslenme yetersizliğine yol açabilir (Kaul, ve ark., 2017).  Fonksiyonel, estetik, sosyal ve psikolojik ihtiyaçların tümünün karşılanması için cerrahi tedavi öncesi bu bebeklerin en kısa zamanda profesyonel beslenme yardımı alması gerekmektedir. Yutma sorunu olmayan bu bebeklerin anatomik bozukluk nedeniyle ağız içindeki basıncı oluşturamadıkları için emme fonksiyonları yetersizdir (Reid ve ark., 2007). Dolayısıyla dudak damak yarıklı bebeklerin sorunları içinde en önemlisi beslenmedir (Redford-Badwal et al., 2003). Beslenme yetersizliği bebeğin cerrahi onarım için gerekli olan ve istenen ağırlığa ulaşmasına engel olmaktadır (Duarte ve ark., 2016; Baylis ve ark., 2018).  (Ize-Iyamu ve Saheeb, 2011;  Duarte ve ark., 2016; Goyal ve ark., 2012). Bu durum, bebeğin normal büyüme gelişmesinin sürdürülememesine neden olabilir (Baylis ve ark., 2018; Duarte ve ark., 2016).

Beslenme sorunlarının öncelikli olduğu bu bebeklere bütüncül hemşirelik yaklaşımı ile ailelerle iş birliği yapmak gerekir. Bebeklerin yeterli beslenmesi ve büyüme gelişmelerinin desteklenmesi çok önemlidir. Ailelerin ve bebeğin bakımı için gerekli desteğin sağlanması açısından bu zorunludur (Burca ve ark., 2016). Sağlıklı her yenidoğanın beslenmesi için en iyi yöntem annenin emzirmesi olduğu halde maalesef dudak damak yarıklı bebekler emzirilememektedir (McKinney ve ark., 2016). Bu durumda sağılan anne sütü veya formül mamalar uygun bir yöntem yardımı ile bebeğe verilebilirler (Anastassov ve Joos, 2001). Annesi tarafından emzirilemeyen bu bebeklerin beslenme eğitimi ve danışmanlığı alması anne – bebek bağlanması için de çok önemlidir.

Beslenme eğitimi ve danışmanlığının beslenme başarısını sağlamak için bazı strateji ve teknikler kullanılabilir (Dailey, 2003; Peterson-Falzoneve ark., 2016; Masarei ve ark., 2007). Literatürde beslenme yöntemleri ile yapılan çalışmalarda ne yazık ki bu yöntemlerden herhangi birinin tek başına yeterli olmadığı saptanmıştır (Bessell ve ark., 2011; Kartal Erdost & Gözen, 2021). Bu durumda beslenmeyi kolaylaştırmak ve beslenme başarısını artırmak için bazı ilave strateji ve teknikler uygulanabilir (Masarei ve ark., 2007; Dailey, 2013; Peterson-Falzone ve ark., 2016; Green & Resnick, 2021; Sırıken ve ark., 2021). Bunlar, gövde ve başa yastık desteği ile bebeği yarı oturur 45-60° dik pozisyona getirmek (Thomas, 2007; Sai Sankar ve ark., 2012), elle çenenin ve yanağın desteklenmesi, uzanma veya yan yatma pozisyonu gibi teknikler uygulanabilir (Katge ve ark, 2014; Burca ve ark., 2016; Eltayeb ve ark., 2022). Aşırı hava alımını ve bebeğin yorgunluğunu önlemek için sık sık gazını çıkarmak, beslenme süresini 20-30 dakika ile sınırlamak gibi yöntemler yararlı olacaktır (Dailey, 2003; Peterson-Falzone ve ark., 2016; Turner ve ark., 2001).

Lütfi Eroğlu

DUDAK YARIĞI OLAN HASTALARDA ALAR TABANIN YÜKSELTİLMESİ AMACIYLA DEZEPİTELİZE FLEP KULLANIMI

Lütfi Eroğlu1, Engin Selamioğlu2, Ümit Eyüpoğlu3, Mehmet Berke Göztepe3, Yağız Berk Eroğlu4

1Özel Muayenehane, İstanbul

2Haliç Üniversitesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD, İstanbul

3 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD, Samsun

4 Cumhuriyet Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD, Sivas

ÖZET

Amaç: Yarık dudak hastalarında alar taban ve nostril tabanının asimetrisi ve depresyonu ortak görülen problemlerden biridir. Bu çalışmada inkomplet yarık dudak hastalarının primer operasyonlarında ve sekonder dudak yarığı deformitesi hastalarının dudak revizyonu operasyonlarında, alar taban ve nostril tabanını, dezepitelize edilmiş kas-deri flebi ile yükseltmek amaçlanmıştır.

Yöntem: 2012-2022 yılları arasında 7 primer inkomplet unilateral dudak yarığı hastası (ortalama yaş 3,4 ay) ve 14 sekonder dudak yarığı deformitesi hastası (ortalama yaş 22,5) olacak şekilde toplamda 21 hasta retrospektif olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Unilateral dudak yarığı hastalarında sağlam kısımdan dezepitelize edilen kas-deri flebi ve sekonder hastalarda skar hattı altından dezepitelize edilen kas-deri flebi nostril tabanı ve alar taban altında görülen depresyon deformitesini önlemek amacıyla cilt altına yerleştirilmiştir. Cerrahinin etkisi klinik muayene ve hasta fotoğrafları üzerinden değerlendirilmiştir. 

Bulgular: Tanımlanan operasyon yönteminin, klinik muayene bulguları ile değerlendirildiğinde; 21 hastada alar taban simetrisini sağlamada ve nostril tabanındaki yükseklik oluşturmada etkili olduğu görülmüştür Klinik muayene ile cerrahinin etkisi operasyon sonrası takip sürecinde gözlemlenmiştir.

Sonuç: Bu çalışmada primer unilateral inkomplet yarık dudak hastalarında ve sekonder yarık dudak hastalarında görülen alar taban ve nostril tabanı depresyonunda, dezepitelize edilerek kullanılan kas-deri flebi ile başarılı şekilde ilerleme sağlanmıştır. Nostril tabanında yükseklik oluşturmak, alar taban simetrisini sağlamak ve yarık dudak hastalarındaki estetik sonuçları arttırmak için faydalı, etkili ve güvenli bir method olduğunu düşünmekteyiz.

 

Anahtar Sözcükler: Alar taban, Yarık dudak, Dezepitelize flep

Kaynaklar:

1- Agarwal R, Bhatnagar SK, Pandey SD, Singh AK, Chandra R. Nasal sill augmentation in adult incomplete cleft lip nose deformity using superiorly based turn over orbicularis oris muscle flap: an anatomic approach. Plast Reconstr Surg. 1998 Oct;102(5):1350-7; discussion 1358-9. doi: 10.1097/00006534-199810000-00005. PMID: 9773989.

2- Nadjmi N, Amadori S, Van de Casteele E. Secondary Cleft Lip Reconstruction and the Use of Pedicled, Deepithelialized Scar Tissue. Plast Reconstr Surg Glob Open. 2016 Oct 25;4(10):e1061. doi: 10.1097/GOX.0000000000001061. PMID: 27826467; PMCID: PMC5096522.

3- Sherif MM. A Subcutaneous Alar Base (SCAB) flap to restore symmetry of the ala in primary cleft-lip nose repair. Ann Plast Surg. 2014 Dec;73(6):652-8. doi: 10.1097/SAP.0b013e3182858717. PMID: 24905135.

4- Wu D, Wang G, Ouyang N, Lin Y, Chen Y, Dai J. Subcutaneous C Shape Muscular Flap for Correcting the Depression of Alar Base in Affected Side in Patients With Unilateral Complete Cleft Lip/Palate During Primary Surgery. J Craniofac Surg. 2017 Jun;28(4):1078-1080. doi: 10.1097/SCS.0000000000003623. PMID: 28230602.

Elçin Esenlik

Nasoalveolar Molding: Hafif Vakalardan Şiddetli Vakalara Farklı Uygulamalar

Dudak damak yarıklı bireylerde doğumu takiben yarığın sebep olduğu deformiteyi azaltabilmek için uzun yıllardır ortopedik amaçlı birçok yöntem kullanılmıştır. İlk modern uygulamalar Dr. Mc Neil ile başlamış, pasif plaklar (Hotz), pin retansiyonlu apareyler ve daha sonra nazal bölgenin de şekillendirildiği Nasoalveolar Molding yaklaşımı ve bunların modifikasyonları tanıtılmıştır. Dudak damak yarıklı bireylerde yarık tipi ve şiddeti çok farklılık gösterebildiği için bu skalada hafif vakalardan şiddetli vakalara doğru geldikçe ortopedik şekillendirme ihtiyacı daha çok gerekmektedir. Bununla birlikte şiddetli vakalarda da ortopedik olarak şekillendirme yapmak daha güç olmaktadır. Özellikle premaksillanın aşırı fırlak, rotasyonlu veya kollabe lateral segmentler varlığında aparey hazırlığı ve kullanılması sırasında bazı modifikasyonlar gerekebilmektedir. Bu nedenle farklı vakalarda ortopedik tedavi yaklaşımları, bu tedaviden beklenen faydalar ve ortopedik tedavi sınırları, nasoalveolar molding tedavisinin sınırlılıkları sunulacaktır. Bunun haricinde uzun dönemde orta yüz büyümesine olan etkileri ve bu tedavi sırasında karşılaşılabilecek problemlere de değinilecektir.

Özgeçmiş

Prof. Dr. Elçin Esenlik Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi mezunu ve Ankara Üniversitesi Ortodonti anabilim dalı doktoralıdır. Süleyman Demirel Üniversitesi’nde çalışmakta iken Doçentlik ünvanı, Akdeniz Üniversitesi’nde ise Profesör ünvanını almıştır. Birçok ulusal ve uluslar arası bilimsel toplantılarda davetli konuşmacı ve moderatör olarak yer almakta, uluslar arası projelerde yürütücülük ve araştırmacı olarak görev almaktadır. Daha önce uluslar arası 3 tane bilimsel kongre düzenlemiştir. Toplumsal projelerde yer almaktadır. 39 tane danışmanlığında yürütülmüş ve tamamlanmış uzmanlık ve doktora tezi bulunmaktadır. 100 ün üzerinde uzman yetiştirmiştir. Akademide etik derneği aktif üyelerindendir. Kendi alanında 100 den fazla uluslar arası kongrelerde sunumu, 50 den fazla uluslar arası yayını ve ulusal dergilerde yayınlanmış çalışmaları bulunmaktadır. Şimdiye kadar binlerce hasta tedavisini tamamlamış, binin üzerinde de aktif hastanın tedavisini de devam ettirmektedir. Fonksiyonel ortopedi, ortognatik cerrahi, distraksiyon osteogenezis, hızlandırılmış diş hareketi, dudak damak yarıkları ve konjenital anomaliler üzerine çalışmaları yoğunlaşmıştır.

Daniela Gamba Garib

Orthodontic Challenges In CLP

Şeyda Güray

Lokal Doku Yeterli mi? Rekalsitran Palatal Fistüllerde Cerraha Yol Gösterecek Bir Sistem

Zeki Güzel

Yarık Dudak ve/veya Damak için Ortognatik Cerrahi

Emre Hocaoğlu

Dudak Damak Yarıklı Maksillanın Distraksiyon Osteogenezi

Murat Kara

Geniş Damak Yarıkları Onarımında Cerrahi Modifikasyonlar

Maviş Emel Kulak Kayıkçı

Dudak Damak Yarıklarında İnterdisipliner Yaklaşım: Dil ve Konuşma Terapisi Perspektifi

Roman Hossein Khonsari

Clinical management of FGFR-related craniosynostoses

Nihal Durmuş Kocaaslan

Komplike Vakalarda İnterdisipliner Yaklaşım

Amaç: Erişkin dudak damak yarıklı komplike vakalarda tedavi planı belirleyerek ilk başvurudan nihai ameliyatına kadar hastayı ekip olarak (Plastik cerrahi- Ortodonti- KBB) değerlendirmek ve en iyi sonucu almak.

Olgu: Yetersiz, yanlış ya da komplikasyonlarla iyileşen bazı olgular ile primer dudak damak yarığı ameliyatından sonra hastanın tedaviden kopması nedeniyle ile mevcut deformiteler hasta büyüdükçe şiddetlenmektedir. Geniş fistüller konuşma bozukluğu ve hijyen eksikliğine sebep olurken diğer yandan alveol arkında düzensizliklere, diş kaybına neden olmaktadır. Bir deformite diğerini tetikleyerek tedaviyi içinden çıkılmaz bir hale sokmaktadır. Hasta erişkin dönemde karşımıza çıktığında ise düzeltilmesi gereken birden fazla deformite birden fazla ameliyat ile mümkün alabilmektedir. Her ay düzenli olarak yaptığımız ‘kleft konseylerinde’ karşımıza çıkan zorlu vakalarda (ki bunlar geniş damak fistülleri, alveol arkı düzensizlikleri, çapraşık dişlenme, geniş alveol yarıkları, konuşma bozuklukları, ağır maksiller hipoplazinin eşlik ettiği sınıf III kapanış bozuklukları içermektedir) bir tedavi planı oluşturarak hangi hastanın hangi zaman aralıklarında ameliyatlarını olacağı Belirlenmektedir. Bu algotima sayesinde hem hasta ve yakınları uzun bir süreci kapsayacak tedaviden haberdar olmakta ve tedavide aksama olmaksızın deformitede düzelme sağlanmaktadır. Hastanın tedaviye uyumu kolaylaşmakta ve kendisindeki iyileşmenin sosyal hayatında olumlu etkisi görülmektedir. Ekibin ise hangi ameliyattan sonra hangisinin yapılacağının bilinmesi hastayı zaman kaybetmeden doğru şekilde bir sonraki ameliyata hazırlanabilmesini sağlamaktadır. Asistan eğitimi yapan ve sirkülasyonu hızlı olan kliniklerde belirli bir tedavi planının olması kolaylık saplamaktadır.

Sonuç: Belirlenen tedavi planı üzerinden yola çıkılarak hastaların tedaviye uyumu arttırılmış, ekibin bir sonraki aşamayı anlamasını kolaylaştırılmıştır.

Anahtar kelimeler: Alveolar yarık, yarık dudak damak, geniş damak fistülü, maksiller hipoplazi

Özgeçmiş

2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu.

2010 yılında uzmanlığını, 2020 yılında doçentliğini aldı. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde Adli Tıp Doktorasını tamamlayarak Adli Tıp Doktoru (PhD) ünvanını aldı. Meslek hayatının tamamını Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD’ da asistan doktor (2004-2010, uzman hekim (2011-2013), yardımcı doçent (2013-2020) ve doçent doktor (2020 -günümüz) olarak devam etmektedir. 2024 yılında İÜ AUZEF Sosyoloji bölümünü bitirdi.

Bu süre içinde;

2008 yılında 3 ay süreyle RWTH Aachen Üniversitesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD rekonstrüktif mikrocerrahi,

2010 yılında 2 ay Amerika da Sanctuary Clinic ve Renato Saltz Clinic te Meme, Yüz ve Vücut Estetiği,

2016 yılında 1 ay süreyle Seattle Children’s Hospital Kraniofasyal Kliniğinde Dudak Damak Yarıkları tedavisi,

2017 yılında 3 ay süreyle Hollanda Roterdam Erasmus Üniversitesi Kraniofasyal Departmanında Kraniosinostoz Tedavisi,

2018 de St Georgies Hastanesi Maksillofasyal Kliniğinde Maksillofasyal Cerrahi ve Ortognatik Cerrahi konularında deneyimini artırdı.

2013 yılında hem Ulusal (TPRECD) ve hem de Uluslararası (EBOPRAS) yeterlilik sertifikaları almıştır. 2021 yılında FACS (Fellow of American Collage of Surgeons) ünvanını almıştır.

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) Etik Kurulu Üyesi, Estetik Plastik Cerrahi (EPCD) Yönetim Kurulu Üyesi, Rekonstrüktif Mikrocerrahi Derneği Denetim Kurulu Üyesidir.

Yara Bakımı ve Onarımı Derneği ile Dudak Damak Yarıkları Derneği aktif üyesi üyesidir.

American Collage of Surgeons, International Society of Aesthetic Plastic Surgery (ISAPS), American Cleft Palate Foundation, AO Craniofacial Surgery Foundation gibi uluslararası derneklerin aktif üyesidir.

Özel ilgi alanları; ‘Ortognatik cerrahi, Maksillofasyal cerrahi, Çene cerrahisi, Dudak-damak yarıkları, Doğumsal anomaliler, meme ve göğüs ön duvarı rekonstrüksiyonları, Kronik yara tedavisi ve onarımı, Estetik cerrahidir.

Eğitim

Lisans

Tıp Fakültesi Kocaeli Üniversitesi 1998-2004

 

Tıpta Uzmanlık

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD 2004-2010

 

Görevler Uzman Hekim

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD 2011-2013

 

Öğretim Üyesi

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD 2013-günümüz

 

Doçentlik

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi AD 2020

 

Adli Tıp Doktoru

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü 2020

 

Sosyoloji

İstanbul Üniversitesi Açıktan ve Uzaktan Eğitim Fakültesi 2024

Orest Leshnevski

Tek Taraflı ve Çift Taraflı Yarık Dudak ve Damak Yönetimi: Savaş Sırasında Bir Cerrahi Ekibin Deneyimi

Arka Plan ve Amaçlar: Dudak ve damak yarıkları, en yaygın doğumsal anomalilerden biri olmaya devam etmektedir. Bilateral yarıklar, bu bozukluğun en karmaşık formu olarak kabul edilmektedir. 2022 yılında başlayan ve halen devam eden Rusya Federasyonu’nun askeri saldırganlığı nedeniyle, bu patolojiye sahip çocukların tedavisine yönelik lojistik ve geleneksel yaklaşımlar ciddi şekilde sekteye uğramış ve değişmiştir. Geniş çaplı işgal öncesinde bile, Ukrayna’da, esas olarak Sovyet döneminden kalan sağlık sistemi etkisi nedeniyle, dudak ve damak yarıklarının yönetiminde uzmanlaşmış merkezlerde iyi kurulmuş, multidisipliner bir yaklaşım eksikti.

Yöntemler: Ukrayna’da dudak ve damak yarığıyla doğan çocuklara ait güncel doğum oranı verilerinin analizi, sıkıyönetimin doğum oranları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ülkenin demografik durumu, savaşın süresiyle yakından ilişkilidir. Bu eğilime katkıda bulunan faktörler arasında doğum oranlarının düşmesi, yüksek ölüm oranları, özellikle yerel topluluklarda kaliteli sağlık hizmetlerine sınırlı erişim, mülteci kitlesinin toplu göçü, geçici olarak işgal altındaki bölgelerdeki olumsuz ekonomik göstergeler ve bu bölgelerde yaşayan nüfusa ilişkin kapsamlı veri eksikliği yer almaktadır.

Bulgular: Tüm bu koşullara rağmen, son yıllarda canlı doğumlar arasında orofasiyal yarıkların görülme sıklığı nispeten sabit kalmış, %0.091 ile %0.1 arasında değişmiştir. Uluslararası ortakların, özellikle Türkiye halkının desteği sayesinde, savaş koşullarında bile dudak ve damak yarığı olan hastalara yüksek kaliteli tıbbi bakım sağlamaya devam edebilmişizdir.

Sonuçlar: Bu sunum, hükümetin, yarık hastalarının tedavisi için güvenli bölgelerde iyi bir lojistik sistem ve kapsamlı yardım mekanizmaları oluşturmasının önemine işaret etmektedir. Bu önlemler, maliyetlerin hafifletilmesini sağlayacak ve savaş sonrasında uluslararası ortakların desteğiyle Ukrayna’da sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Maria Costanza Meazzini

CLP Hastalarında Cerrahi Olmayan Sınıf III Düzeltme: Zamanlama, Endikasyonlar ve Şiddete Bağlı Bir Protokol

ÖZET

Giriş: Maksiller hipoplazi, yarık ve kraniyofasiyal hastalarda sık görülen bir sorundur. Literatür, erken tedavinin hızla tekrarladığını göstermiştir. Ancak, belirli fonksiyonel problemler mevcutsa, erken maksiller protraksiyon yine de düşünülebilir. Öte yandan, büyüme zirvesine daha yakın uygulanan maksiller protraksiyon tekniğinin uzun vadeli sonuçlarının stabil olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle, amaç yalnızca oklüzal/estetik düzeltme ise, geç bir yaklaşım tercih edilebilir.

Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmayı üç gruba ayırdık:

  1. Erken tedavi grubu: Tek taraflı yarık dudak ve damak (UCLP) ve çift taraflı yarık dudak ve damak (BCLP) olan 30 hasta, genişletme ve yüz maskesi ile erken dönemde tedavi edildi. Tedavi endikasyonları; orta kulak enfeksiyonu, otitis media (OM) ve buna bağlı işitme kaybıydı. Bu nedenle, erken tedavinin amacı tamamen fonksiyoneldi.
  2. Geç ergenlik tedavi grubu (takip çalışması): Daha ileri yaşlardaki farklı bir hasta grubu, estetik-oklüzal hedefler doğrultusunda tedavi edildi. 42 UCLP hastası, değiştirilmiş Alt-RAMEC (Alternatif Hızlı Maksiller Genişletme ve Daraltma) tekniği (MART) ile sırasıyla tedavi edildi.
  3. Geç ergenlik aşırı şiddetli hipoplazi tedavi grubu: Son derece şiddetli hipoplazisi olan küçük bir hasta grubu, MART ile tedavi edildi ve başlangıçta ekstraoral sabit distraksiyon cihazı (RED) ile desteklenen bir traksiyon uygulandı. Bu yöntem, sütüral distraksiyon sürecini hızlandırmak için kullanıldı.

Sonuç: Bulgularımız, maksiller hipoplazinin erken düzeltilmesinden sonra iskeletsel relaps beklenmesine rağmen, işitme veya solunum bozukluğu gibi fonksiyonel problemleri olan hastalarda daha karmaşık tedavilerden kaçınmak için erken müdahalenin bir endikasyon olabileceğini göstermektedir. Öte yandan, maksiller hipoplaziye bağlı oklüzal ve estetik problemleri düzeltmek için büyüme zirvesinden sonra MART uygulanmasının, çift menteşeli genişletici ile birlikte kullanıldığında, daha stabil uzun vadeli sonuçlar sağladığı görülmektedir. Bu tekniğin özellikle kadın hastalarda nihai ortognatik cerrahi ihtiyacını önemli ölçüde azalttığı gözlemlenmiştir. Genellikle cerrahi için seçilen aşırı şiddetli hastalarda, kısa bir süre uygulanan dış rijit protraksiyon (RED), cerrahi olmayan sütüral distraksiyona olanak tanıyabilir ve bu hasta grubundaki tedavi yükünü azaltabilir.

Özgeçmiş

Maria Costanza Meazzini, Milano’daki Santi Paolo e Carlo Hastanesi’nde bulunan CLP Merkezi’nde ve Monza’daki IRCCS San Gerardo Hastanesi, Kraniyomaksillofasiyal Cerrahi Departmanı’nda, Kraniyofasiyal anomaliler konusunda Bilimsel Direktör ve Ortodonti danışmanı olarak görev yapmaktadır.

Milano Üniversitesi’nde, Maksillofasiyal Cerrahi ve Ortodonti ihtisas programlarında Kraniyofasiyal Anomaliler alanında Misafir Profesör olarak ders vermektedir.

2019-2024 yılları arasında Avrupa Yarık Dudak ve Damak Kraniyofasiyal Derneği (ECPCA) Başkanı olarak görev yapmış olup, şu anda Başkan Yardımcısıdır ve Avrupa Referans Ağı (ERNs) temsilcisidir.

Ortodonti ve Dentofasiyal Ortopedi uzmanlık eğitimini tamamlamış olup, 1995 yılında (1991-1995) Harvard Üniversitesi’nde Tıp Bilimleri Yüksek Lisans derecesi almıştır. 1996 yılında Illinois Üniversitesi, Chicago’da Kraniyofasiyal ve Cerrahi Ortodonti Burs Programını tamamlamış ve kraniyofasiyal alanında ek eğitim almak amacıyla Taipei’deki Chung Gung Memorial Hastanesi, Tokyo Tıp-Diş Hekimliği Üniversitesi (Tokyo) ve Gea-Gonzalez Hastanesi (Mexico City)’nde üçer aylık stajlar yapmıştır.

Yiğit Tiftikçioğlu

Dudak Yarığı Onarım Tekniklerinin Gelişimi

Zekeriya Tosun

Yarık Dudak Burnu Deformitesine Yaklaşım

Gökhan Tunçbilek

Kraniofasial Cerrahi ve Doğumsal Yüz Anomalileri